21 Temmuz 2019 Pazar

“Hayat Dağarcığımdan AnılarımınYansıması - 200719”




“Hayat Dağarcığımdan AnılarımınYansıması - 200719”

Bugün izlediğim film BKM Yapım “Annemin Yarası” Bugün dinlediğim CD “Sezen’imin Şarkıları – Muazzez Abacı”. Bugün beni en çok etkileyen konu Trabzonspor’un forma reklamı.

Bugün izlediğim film BKM Yapım “Annemin Yarası”. 11 Mart  2016 da vizyona giren bu filmi ben nasıl izlememişim. Hayret. Tam anlamıyla muhteşem bir film. Tüm oyuncular muhteşem ve ötesi. Bir başka konu da Bora Akkaş’ı bugüne kadar nasıl izlememişim. Yolu açık olsun. Çok yetenekli genç bir sanatçı. 

Salih on sekiz yaşına geldiğinde  kayıp ailesini bulmak üzere kaldığı yetimhaneyi terk eder ve babasını ararken bir çiftlikte işe başlar. Hiç beklemediği bir anda hayalindeki yuvayı bulmuştur. Heyecan ve tansiyon yükseldikçe yeni sırlar da su üstüne çıkar. Salih geçmişinden kurtulup bu yuvada mutlu olabilecek midir? Soluk soluğa izlenecek Annemin Yarası, Salih’in peşinde umudun izini sürüyor.



Çekimleri, Sırbistan, Bosna Hersek, Hırvatistan ve Türkiye'de yapılan ' Annemin Yarası' başrollerini Ozan Güven, Meryem Uzerli, Belçim Bilgin, Okan Yalabık ve Bora Akkaş’ın paylaştığı Bosnalı Salih’in anne ve babasını arayış hikayesini anlatıyor. Filmin yönetmen koltuğımda Ozan Açıktan oturuyor. Filmin yapımcılığını BKM üstleniyor.
Yugoslavya “insan aklının” ve insan doğasının çözmekte zorlanacağı, bilim insanlarının hala üzerinde kafa yorduğu –ama çok boyutlu meselelerden dolayı hep kafasının dağıldığı- bir muammalar memleketidir. Pardon, memleketiydi diyelim. Aslında bir nebze Osmanlı’yı çağrıştırıyordu “Slavların Ülkesi” Yugoslavya; bin bir milletten kavim, Yugo etiketiyle, Osmanlı’nın şeriatının ve İslami ağırlığının ortadan kalkması sürecinden yıllar sonra görece demokratik halkçı bir düzenle “Yoldaş Tito”nun dehasıyla dengelendiği, farklılıkların zenginlik olarak yorumlandığı Avrupa’nın ortasında hoş bir sosyalist memleket... idi. Ta ki Almanya... ...Ta ki Almanya’da gelen Bavyera aslanı Marija, (Meryem Uzerli) Boşnak gazisi Mirsad’ın hayallerine gem vurana dek... Yukarıdaki anlatım, bir alegori ile Marija üzerinden Almanya’nın Yugoslavya’nın parçalanmasındaki fevkalade etkisi üzerine bina edilse bir başyapıt...


Bugün dinlediğim CD “Sezen’imin Şarkıları – Muazzez Abacı”. 16 Şubat 2018 tarihinde çıkan CD yi Muazzez Abacı’yı çok sevdiğimi hatta sanatıyla hayatımın kadınlarından birisi olarak gördüğümü bilen Sevgili Esra kızım ilk gün hediye etmişti. Daha sonra ben de dostlarıma  aynı CD yi hediye ettim. Bana gelince bu CD çıktığı günden itibaren haftada en az beş kez dinledim. Ne de olsa Muazzez Abacı sanatıyla taptığım bir insan.Çok yakın dostlarım bilirler kendisiyle yollarımız benim açımdan çok acıklı bir anı hikayede kesişti. Bir  başka zaman uzun uzun yazarım. Kendisiyle dost olmak için neler vermezdim. Şu anda yazdığım ve 12 Nisan 2020’de yayınlanacak kitabım sonrasında belki kendisi ile ilgili bir kitap yazabilirim kim bilir?  

Bugün beni en çok etkileyen konu Trabzonspor’un forma reklamı. Benim gibi duygusal bir adamı hüngür hüngür ağlattı. Bugün en az  beş kez izledim. Koyu bir Galatasaray taraftarı da olsam bu formayı almayı da düşünüyorum. Bu film için emeği geçen herkesi kutlarım. Var olsunlar.


Bugünlük benden bu kadar.
“Sevgi-Saygı-Hoşgörü”
“C’est La Vie!”
Can Murat Yaşar Şengel 

Not : “Annemin Yarası” ile ilgili bölümün bir kısımı “Beyazperde” Sitesinden alınmıştır. Filmin tanıtımıyla ilgili kullandığım için hatalı olmadığımı sanıyorum. Sitenin telefonlarına ulaşamadığım için izin alamadım. Aflarına sığınırım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder