“Hayat
Dağarcığımdan AnılarımınYansıması - 200719”
Bugün
izlediğim film BKM Yapım “Annemin Yarası” Bugün dinlediğim CD “Sezen’imin
Şarkıları – Muazzez Abacı”. Bugün beni en çok etkileyen konu Trabzonspor’un
forma reklamı.
Bugün izlediğim film BKM Yapım “Annemin Yarası”. 11 Mart 2016 da vizyona giren bu filmi ben nasıl
izlememişim. Hayret. Tam anlamıyla muhteşem bir film. Tüm oyuncular muhteşem ve
ötesi. Bir başka konu da Bora Akkaş’ı bugüne kadar nasıl izlememişim. Yolu açık
olsun. Çok yetenekli genç bir sanatçı.
Salih on sekiz yaşına
geldiğinde kayıp ailesini bulmak üzere kaldığı yetimhaneyi terk eder ve
babasını ararken bir çiftlikte işe başlar. Hiç beklemediği bir anda hayalindeki
yuvayı bulmuştur. Heyecan ve tansiyon yükseldikçe yeni sırlar da su üstüne
çıkar. Salih geçmişinden kurtulup bu yuvada mutlu olabilecek midir? Soluk
soluğa izlenecek Annemin Yarası, Salih’in peşinde umudun izini sürüyor.

Çekimleri, Sırbistan, Bosna Hersek, Hırvatistan ve Türkiye'de yapılan ' Annemin Yarası' başrollerini Ozan Güven, Meryem Uzerli, Belçim Bilgin, Okan Yalabık ve Bora Akkaş’ın paylaştığı Bosnalı Salih’in anne ve babasını arayış hikayesini anlatıyor. Filmin yönetmen koltuğımda Ozan Açıktan oturuyor. Filmin yapımcılığını BKM üstleniyor.
Yugoslavya “insan aklının”
ve insan doğasının çözmekte zorlanacağı, bilim insanlarının hala üzerinde kafa
yorduğu –ama çok boyutlu meselelerden dolayı hep kafasının dağıldığı- bir
muammalar memleketidir. Pardon, memleketiydi diyelim. Aslında bir nebze
Osmanlı’yı çağrıştırıyordu “Slavların Ülkesi” Yugoslavya; bin bir milletten
kavim, Yugo etiketiyle, Osmanlı’nın şeriatının ve İslami ağırlığının ortadan
kalkması sürecinden yıllar sonra görece demokratik halkçı bir düzenle “Yoldaş
Tito”nun dehasıyla dengelendiği, farklılıkların zenginlik olarak yorumlandığı
Avrupa’nın ortasında hoş bir sosyalist memleket... idi. Ta ki Almanya... ...Ta
ki Almanya’da gelen Bavyera aslanı Marija, (Meryem Uzerli) Boşnak gazisi
Mirsad’ın hayallerine gem vurana dek... Yukarıdaki anlatım, bir alegori ile Marija
üzerinden Almanya’nın Yugoslavya’nın parçalanmasındaki fevkalade etkisi üzerine
bina edilse bir başyapıt...
Bugün dinlediğim CD “Sezen’imin Şarkıları – Muazzez Abacı”. 16
Şubat 2018 tarihinde çıkan CD yi Muazzez Abacı’yı çok sevdiğimi hatta sanatıyla
hayatımın kadınlarından birisi olarak gördüğümü bilen Sevgili Esra kızım ilk
gün hediye etmişti. Daha sonra ben de dostlarıma aynı CD yi hediye ettim. Bana gelince bu CD
çıktığı günden itibaren haftada en az beş kez dinledim. Ne de olsa Muazzez
Abacı sanatıyla taptığım bir insan.Çok yakın dostlarım bilirler kendisiyle
yollarımız benim açımdan çok acıklı bir anı hikayede kesişti. Bir başka zaman uzun uzun yazarım. Kendisiyle dost
olmak için neler vermezdim. Şu anda yazdığım ve 12 Nisan 2020’de yayınlanacak
kitabım sonrasında belki kendisi ile ilgili bir kitap yazabilirim kim bilir?
Bugün beni en çok etkileyen konu Trabzonspor’un forma
reklamı. Benim gibi duygusal bir adamı hüngür hüngür ağlattı. Bugün en az beş kez izledim. Koyu bir Galatasaray
taraftarı da olsam bu formayı almayı da düşünüyorum. Bu film için emeği geçen
herkesi kutlarım. Var olsunlar.
Bugünlük benden bu kadar.
“Sevgi-Saygı-Hoşgörü”
“C’est La Vie!”
Can Murat Yaşar Şengel
Not :
“Annemin Yarası” ile ilgili bölümün bir kısımı “Beyazperde” Sitesinden
alınmıştır. Filmin tanıtımıyla ilgili kullandığım için hatalı olmadığımı
sanıyorum. Sitenin telefonlarına ulaşamadığım için izin alamadım. Aflarına sığınırım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder